15 gün boyunca kayıp olarak aranan Sudenaz, sonunda güvenli bir şekilde bulundu. Türkiye'nin Kayseri ilinde 2 Ekim tarihinde kaybolan 10 yaşındaki Sudenaz'ın bulunmasıyla birlikte aile ve arkadaşlarında büyük bir sevinç yaşandı. Hemen her kesimden destek sağlayan binlerce insan, Sudenaz'ın sağ salim bulunmasını bekliyordu. Ailesinin ve arkadaşlarının endişeli bekleyişinin sona ermesi, hem kentte hem de sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Kayıp Sudenaz’ın ailesi, kızlarının kaybolduğu gün kaygı dolu anlar yaşadı. Olayın ardından başlatılan arama çalışmaları, emniyet güçleri ve gönüllülerin katılımıyla geniş bir çapta gerçekleştirildi. Her gün şehirde ve çevre alanlarda düzenlenen arama faaliyetlerine çeşitli sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar da destek verdi. Gözler, kaybolduğu andan itibaren Sudenaz’ın sıfırdan bir izini bulabilmek umuduyla hayatta kalmanın yollarını arayan aileye çevrilmişti.
Sudenaz’ın bulunması için yapılan çalışmalara, Kayseri’nin yanı sıra çevre illerden de çok sayıda gönüllü katıldı. Aile, kaybolduğu gün etrafındaki herkesin destek olabilmesi için sosyal medyada çağrılar yaptı. "Sudenaz'ı bulmak için her yere gerekirse gideceğiz" diyerek seslerini duyurmaya çalıştılar. Arama çalışmalarının 10. gününde ise kaybolduğu yerin çevresindeki vadiler, ormanlık alanlar ve çeşitli dere yatakları tarandı.
Sonunda, Sudenaz’ın bulunduğu haberiyle tüm şehir sevinç içinde yerinden zıpladı. Güvenli bir şekilde bulunduğu bildirilen küçük kız, sağlık durumunun iyi olduğunu duyurmasıyla ailesinin üzerindeki büyük bir yük kalkmış oldu. Olayı haber alan komşular, akrabalar ve arkadaşlar, Sudenaz’ın eve dönüşü için tek bir ağızdan dua etti. Aileyi yalnız bırakmayan komşular, Sudenaz’ın eve dönüşünü kutlamak için bir araya geldi; sevinç gözyaşları ve alkışlar eşliğinde karşılandığı bildirildi.
Psikolojik destek ve tedavi süreci başlamadan önce, Sudenaz’ın ihtiyaç duyduğu tüm temel gereksinimler aile tarafından karşılanacak. Ayrıca, vakit kaybetmeden Sudenaz için çocuk psikoloğu ile bir program planlandığı açıklandı. Ailenin yaptığı bu açıklamalar, kaybolan çocukların ailelerine örnek teşkil ederken, toplumda benzer durumların yaşanmaması için farkındalık oluşturmak amacıyla da önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Sudenaz’ın ailesi, kendilerine destek veren herkese minnettar olduklarını dile getirdi. Bu tür olayların, toplumun dayanışma içinde olmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirtti. "Bir daha böyle bir acı yaşamayalım. Tüm çocuklar güvende olmalı" diyerek, tüm toplumun çocuk güvenliğine dikkat etmesi gerektiğine vurgu yaptılar.
Acı bir tecrübe yaşayan Sudenaz ve ailesinin durumu, basında geniş bir yer bulmuşken, diğer kaybolma vakalarının önlenmesi için devlet kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiği düşünülüyor. Bu olayın ardından halk arasında başlatılan "Sudenaz için el ele" kampanyası, çocukların güvenliği için toplumsal liderlik oluşturmak amacıyla yoğun ilgi görüyor. Herkes, Sudenaz gibi kaybolan çocukların bir an önce bulunabilmesi ve güven içerisinde yaşamlarının sürdürülebilmesi için bir araya gelerek dayanışma içerisinde hareket etmenin önemini kavramış durumda.
87. gününde Sudenaz’ın ailesi tarafından başlatılan kampanya, Türkiye genelindeki tüm illere yayıldığı gibi sosyal medya platformlarında da geniş bir kitleye ulaştı. Bugün, insanlar Sudenaz’ın hikayesini sadece sevinçle değil, aynı zamanda kaybolan diğer çocukların da bulunması adına bir umut hikayesi olarak değerlendiriyorlar. Bu tür vakalarda toplumsal bilincin artması gerektiği gözler önüne serilirken, aynı zamanda kaybolma vakalarının engellenmesi adına stratejiler geliştirilmesi gerektiği düşüncesi yaygınlaşıyor.
Sonuç olarak, kaybolan Sudenaz’ın bulunması, Türkiye’de birçok aile için bir nebze umut kaynağı oldu. Bu olay, toplumda dayanışmanın ve birlikte hareket etmenin önemini bir kez daha gösterirken, çocukların güvenliği için atılacak adımların gerekliliğini vurguladı. Kayıp çocuklar konusunda herkesin dikkatli ve duyarlı olmasının gerekliliği, Sudenaz’ın bulunmasıyla birlikte daha fazla hissedilmeye başlandı.