İstanbul'da meydana gelen korkunç bir olay, şehirdeki güvenliği tekrar sorgulatmaya başladı. 30 yaşındaki Zeki Ç. adlı bir adam, ev arkadaşı olan Ali K.'yı gaddarca boğazından bıçaklayarak hayatına son verdi. Olayın sebebi olarak gösterilen kavgada ortaya çıkan detaylar, aileler ve dostlar arasında derin bir yaraya neden oldu. Herkes bu tür bir vahşetin nasıl gerçekleşebileceğini sorgularken, yetkililer de bu tür olayların önlenmesi için ne gibi önlemler alması gerektiği üzerine kafa yoruyor.
Olay, İstanbul’un Bağcılar ilçesinde, gençlerin yüksek kiralar yüzünden sevdiği coşkulu bir semtte gerçekleşti. Ev arkadaşları arasında başlayan basit bir tartışmanın, kısa süre içinde nasıl kanlı bir cinayete dönüştüğü hayret verici. Zeki Ç., ifadesinde Ali K. ile aralarında süregelen bir tartışmanın sonucu olarak olayın geliştiğini belirtti. Zeki'nin ailesinin de katıldığı bu tartışmada, geçmişe dayanan kıskançlık ve şüphelerin biriktiği öğrenildi. İlgili güvenlik kameraları ve tanık ifadeleri, o olayın türlü yönlerini aydınlatmaya yardımcı oldu. Mahalle sakinleri, bu tür bir vahşetin kendi çevrelerinde nasıl gerçekleştiğine dair şok olduğunu ifade etti.
Olay sonrası Zeki Ç. gözaltına alındı ve adli sürecin başlamasıyla birlikte, başta psikiyatri uzmanları olmak üzere bir çok doktor ve sosyal bilimci, "Ev arkadaşları arasında bu denli büyük bir kargaşanın nasıl yaşandığı" konusunu araştırmaya başladı. Uzmanlar, özellikle yirmili yaşlarının başındaki gençlerin kiralık evlerde yaşamalarının, sosyal ilişkilerinde gerginliğe neden olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca, İstanbul gibi büyük şehirlerde, sosyal medyanın etkisiyle hızla yayılan şiddet içerikli paylaşımların da benzeri olaylarda tetikleyici bir rol oynadığı düşünülüyor.
Bu durum toplumda hem korku hem de infial yaratmışken, aynı zamanda birçok aileyi derinden etkileyen bir dava süreci de başlamış oldu. Ali K.’nın ailesi, olduğu kadar Zeki Ç.'nin ailesi de psikolojik olarak zor günler geçiriyor. Olayın medyada yer almasıyla birlikte, toplumumuzda gençler arasındaki ev arkadaşlığı ilişkilerinin, biraz daha sağduyulu ve dikkati elden bırakmadan göz önünde bulundurulması gerektiğine dair ciddi tartışmalar baş göstermeye başladı. Bu olay İstanbul’un ruhhalinde yarattığı derin etkilerle, önümüzdeki günlerde başka bir boyuta taşınabilir. Hem yaşanan acılar hem de bunun sonucunda çıkacak olan yasalar, İstanbul’daki hayatı kalıcı bir şekilde etkileyebilecek gibi görünüyor.
Geçtiğimiz günlerde, bu tür vahşetlerin önünün alınabilmesi için toplumsal farkındalığın artması gerektiğine dair çeşitli sivil toplum kuruluşları, kamuoyunda benzeri davalarla ilgili yürütülen seferberliklerde aktif olmak için çağrı yaptı. Korku dolu bu olay, sonrasında yaşanacak gelişmeler ile birlikte belki de İstanbul’da bir dönüm noktası olacak. Şimdi herkes, hukukun ne yönde işlemeye karar vereceğini ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına neler yapılabileceğini merakla bekliyor.