Yüksek dağlık alanlarda, özellikle 3.370 rakımda bulunan köylerde koyun kırkma zamanı, sadece bir ekonomik faaliyet olmanın ötesinde, derin köklere sahip bir gelenektir. Bu zorlu iklim koşullarında hayvancılık yapmak, yerel halkın yaşam tarzının temel taşlarından birini oluştururken, aynı zamanda bölgenin kültürel zenginliğini ve sosyal yapısını da etkilemektedir. Koyun kırkma işlemi, çiftçiler için büyük bir öneme sahip; zira bu işlem, hayvanların sağlık ve bakım süreçlerinin önemli bir parçasını temsil ediyor. Koyunlardan elde edilen yün, yerel ekonomiyi güçlendiren ve geleneksel el sanatları için her zaman değerli bir hammadde olarak öne çıkıyor.
Koyun kırkma işlemi, belirli bir zaman diliminde, genellikle ilkbahar aylarında olur. Bu dönem, koyunların yünlerinin en fazla olduğu zaman dilimidir ve aynı zamanda sıcak havaların gelmesiyle hayvanların rahat etmesi için de oldukça önemlidir. Ancak 3.370 rakımda koyun kırkma, zorlu hava koşulları ve arazi özellikleri nedeniyle birçok zorluk da barındırıyor. Dağcılık ve hayvancılık gibi iki zor ve tehlikeli aktiviteyi bir arada sürdüren yerel halk, geleneklerini yaşatma konusunda kararlılık sergiliyor.
Koyunların kırkılması, uzmanlaşmış kişiler tarafından gerçekleştirilir. Bu işlem sırasında hayvanların rahatlığını sağlamak ve yaralanma riskini azaltmak için uygun yöntemler kullanılmaktadır. Kırkma işlemi, büyük bir dikkat ve özen gerektirir. Cinsine göre değişiklik gösteren koyun türleri, bazen 10 kg'dan fazla yün verebilir. Bu da hayvancılığın sağladığı ekonomik avantajları artırır ve aynı zamanda köyde bir araya gelen insanlar için bir Sosyal etkinlik niteliği taşır. Herkesin bir araya geldiği bu süreç, dostlukların pekişmesine ve toplumsal dayanışmanın artmasına katkı sağlamaktadır. Kırkma sonrası yün, köyde üretilen geleneksel el sanatlarına dönüşürken, aynı zamanda dışarıya satılarak aile ekonomilerine önemli bir katkıda bulunur.
Koyun kırkma, yerel halkın sadece ekonomik kazanç sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kültürel değerlerin de yaşatılmasına yardımcı olur. Yün, geleneksel dokuma ürünleri ve battaniye yapımında kullanılırken, pek çok yerel sanatçı bu malzemeyle işlerini sürdürmektedir. Yün, köyün el sanatları atölyelerinde sanat eserlerine dönüşerek, hem yerel halkın geçimini sağlamasına yardımcı olur hem de torunlara miras bırakılan bir değer haline gelir.
Günümüzde, teknolojinin ve modern yaşamın getirdiği değişimlerle birlikte, bu geleneksel koyun kırkma etkinliği, daha çok turistik bir faaliyet olarak da önem kazanmaktadır. Yüksek rakımlı bu köyler, yerli ve yabancı turistler için önemli bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Turistler, hem doğal güzelliklerin tadını çıkarırken hem de yerel gelenekler hakkında bilgi edinme fırsatı bulmaktadır. Bu sayede köy ekonomisi de daha geniş bir yelpazeye yayılmaktadır.
Sonuç olarak, 3.370 rakımda gerçekleşen koyun kırkma zamanı, sadece hayvancılıkla ilgili bir faaliyet olmakla kalmayıp, köylerin kültürel kimliğinin, sosyal yapısının ve ekonomik yapısının da temel bir parçasını oluşturmaktadır. Yerel halk bu geleneği yaşatmaya kararlı, zira bu gelenekler sadece geçmişle bağlantıyı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda geleceğin de inşasına katkıda bulunuyor.